- Joined
- Jun 24, 2021
- Messages
- 1,643
- Solutions
- 2
- Reaction score
- 1,751
- Points
- 113
- Deals
- 666
Fensiklidin (PCP) & MAOI
Fensiklidin (PCP), biliş ve davranış üzerindeki etkileri yaygın olarak incelenmiş olan dissosiyatif bir anestezik ilaçtır. PCP öncelikle beyindeki NMDA (N-metil-D-aspartat) reseptöründe bir antagonist olarak hareket eder. NMDA reseptörü bir tür glutamat reseptörüdür ve PCP tarafından bloke edilmesi bu reseptörün aktivitesinde bir azalmaya yol açar. Bu etkinin, ilacın halüsinojenik ve dissosiyatif etkilerinin çoğundan sorumlu olduğuna inanılmaktadır.
Bazı çalışmalar PCP'nin beyindeki dopamin seviyelerini etkileyebileceğini düşündürmektedir. Örneğin, SEP-363856 ilacı, PCP kaynaklı hiperaktivite de dahil olmak üzere şizofreninin yönleriyle ilgili kemirgen modellerinde etkinlik göstermiştir. SEP-363856'nın etki mekanizması tam olarak aydınlatılmamış olsa da, in vitro ve in vivo farmakoloji verileri, diğerlerinin yanı sıra dopamin reseptörleri ile etkileşimleri içerebileceğini düşündürmektedir.
Başka bir çalışma, nitrik oksit (NO) sisteminin PCP'nin etki mekanizmasına dahil olabileceğini düşündürmektedir. NO donörü olan sodyum nitroprussidin (SNP) PCP'nin neden olduğu davranışsal etkileri tamamen ortadan kaldırdığı bulunmuştur, bu da glutamat-NO sistemini hedef alan ilaçların PCP'nin neden olduğu psikozu ve potansiyel olarak şizofreniyi tedavi etmek için yeni bir yaklaşımı temsil edebileceğini düşündürmektedir.
PCP'nin hayvan modellerinde, özellikle de tersine öğrenme gerektiren görevlerde bilişsel eksikliklere neden olduğu gösterilmiştir. Fenitoin gibi bazı antikonvülsan ilaçların PCP kaynaklı bilişsel açığı önlediği gösterilmiştir, bu da sodyum kanal blokajının bazı ilaçların PCP'nin etkilerine karşı koyabileceği bir mekanizma olabileceğini düşündürmektedir.
Monoamin oksidaz inhibitörleri (MAOI'ler), depresyon tedavisinde onlarca yıldır kullanılan bir antidepresan ilaç sınıfıdır. İşte etki mekanizmalarının bir özeti ve bazı örnekler:
Monoamin oksidaz (MAO), katekolaminler (dopamin ve norepinefrin gibi) ve serotonin ve triptamin gibi diğer monoaminler de dahil olmak üzere çeşitli nörotransmitterlerin parçalanmasından sorumlu bir enzimdir.
MAOI'ler MAO enziminin aktivitesini inhibe ederek çalışır. MAO inhibe edildiğinde, monoaminlerin parçalanması azalır. Bu da sinaptik yarıkta (sinir hücreleri arasında nörotransmitterlerin salındığı boşluk) bu nörotransmitterlerin konsantrasyonunun artmasına neden olur. Sinaptik yarıktaki nörotransmitter seviyelerinin artması, depresyon semptomlarını hafiflettiğine inanılan nörotransmisyonu artırabilir.
MAOI örnekleri:
- Moklobemid: MAO-A alt tipinin seçici ve geri dönüşümlü bir inhibitörüdür. Depresyon tedavisinde kullanılan daha yeni ve daha güvenli MAOI'lerden biridir.
- Befloxatone: Başka bir seçici ve geri dönüşümlü MAO-A inhibitörü.
- Toloxatone: Yine başka bir seçici ve geri dönüşümlü MAO-A inhibitörü.
- Brofaromin: Bu da seçici ve geri dönüşümlü bir MAO-A inhibitörüdür.
- Iproniazid: İlk keşfedilen MAOI'lerden biri, başlangıçta antitüberküloz ilaç olarak kullanılmış ancak daha sonra antidepresan özelliklere sahip olduğu bulunmuştur.
MAOI'ler depresyon tedavisinde etkili olsalar da, bazı gıdalar ve diğer ilaçlarla etkileşime girerek potansiyel olarak ciddi yan etkilere yol açabileceklerini belirtmek gerekir. Bu nedenle, MAOI alan bireylere, MAOI'lerle birleştiğinde hipertansif krize neden olabilen tiramin oranı yüksek gıdalardan kaçınmak için genellikle belirli diyet kısıtlamalarına uymaları tavsiye edilir.
PCP ve MAOI'ler arasındaki spesifik etkileşim mekanizmaları ayrıntılı olmasa da, bu ilaçların bireysel etkilerini ve etkileşime girebilecekleri yolları anlamak önemlidir. PCP'nin merkezi sinir sistemi üzerindeki çok vektörlü ve tam olarak anlaşılmamış etkisi dikkate alınmaya değerdir. Görünüşe göre, bu maddenin tetiklediği reaksiyonlar dizisi, neredeyse tüm nörotransmitter sistemlerinde bir şekilde verilmekte, çalışmalarını istikrarsızlaştırmakta ve bozmaktadır. Bu duruma MAOI'lerin eklenmesinin sonuçlarını tahmin etmek zordur, ancak olumlu ve hoş olmaları pek olası değildir.
Bu kombinasyon potansiyel olarak aşırı serotonin seviyelerine yol açarak ajitasyon, kafa karışıklığı, hızlı kalp atışı ve yüksek tansiyon gibi semptomlara neden olabilir. Bu potansiyel olarak yaşamı tehdit eden bir durumdur.
Her şey göz önünde bulundurulduğunda, bu kombinasyondan her koşulda kaçınmanızı öneririz.
Last edited by a moderator: